Evet gerçekten yıllardır yazı yazmıyor gibiyim, ki gerçekten de son yazıma bakarsak bir 3-4 aydan fazlası geçmiştir kesin. Beni özlediğinizi biliyorum ve “nerdeydin, nerdeydin?” çığlıkları kulağımda çınlıyor. Tamam abartmayayım, kim bu şimdi böyle saçma sapan konuşan, iyi ki bayağıdır yazmamış diyeniniz de vardır. Yazamıyorum çünkü işte aşırı yoğunum hiç vakit yok, e Ata da büyüdü sürekli “oynayalım, oynayalım” modunda evdeyken de. Ben ne zaman yazayım şimdi, siz söyleyin.
Neyse sadede geleyim az biraz sonra yine bitirmem gerekecek, hanım yolda. Malumunuz daha önceden Marelli Magic parmak izli barelle ilgili bilgiler vermiştim, hani kapınızı parmak izli sisteme geçirmenin en kolay ve ekonomik yolu olduğundan vs. şeklinde. Tabi ben de ürünü kullanıyorum yaklaşık 10 aydır ve artık sorularınızı daha rahat cevaplama imkanına sahibim. Çekinmeyin sorun diyeceğim, ama tabi maalesef interaktif bir ortam değil burası. Ben gelen soruları yazayım daha çok :
1) İlk ve en önemli soru “ Hiç kapıda kaldın mı?” :
Bence en mantıklı soru bu, böyle teknolojik aletlerde insanda hep bir soru işareti oluşuyor, ya açmazsa diye. Baştan söyleyeyim çok şükür hiç kapıda kalmadım. Kapıda kalmanın iki sebebi olabilir :
a) Pili bitebilir. Bu pek olası değil açıkçası, çünkü pilin bitmeye başladığını bariz şekilde anlıyorsun. Kırmızı işaretler yanıyor, parmak izini gösterince açılırken ki sesler değişiyor vs. Ve bu da son anda olmuyor. Yani arabadaki benzin deposunun işaret vermesi gibi, bir 80 km gidiyor. Ama tabi yine de ben riske atmadım, hemen şarj ettim. Bir de diğer güzelliği dışardan da şarj edebiliyorsunuz. Hadi hiçbirini anlamadınız, alın bir harici batarya dışarıdan şarj edin içeri girin.
b) Parmak izinizi okumaz. Ürünün o özelliği çok iyi parmak izi ünitesi İsviçre’den geldiği ve dünyanın en iyisi olduğu için, parmak izini okuma yüzdesi çok fazla. Bu sebeple de bu şekilde bir sorunla da karşılaşmadım. Ama bu konuda ilerleyen sorularda bazı tüyoları vereceğim.
2) Kullanımı rahat mı, konforlu mu, verdiğin paraya değiyor mu?
Bu konu biraz kişisel aslında. Ama ben cost-benefit analizi konusunda master yapmış kişilerden biriyim, beni tanıyanlara sorarsanız anlarsınız. Yani bir ürünü almadan önce ve bir şey yapmadan önce kesin iyi bir maliyet fayda analizi yaparım. Param kıymetlidir de diyebiliriz kısacası. Ama bu üründe tabi herkes için aynı mantıkta olmayabilir, bende oldu diye. Bana niye mantıklı oldu ben onu anlatayım, siz kendinize bakın :
a) Benim anahtar verdiğim insanlardan canım çıkmıştı, sizde de vardır muhakkak bakıcılar, temizlikçiler vs vs anahtar vermek zorunda olduğunuz insanlar. Ben işin içinde olduğum için en tehlikeli güvenlik açığının anahtar verilen birinden gelebileceğini çok iyi biliyorum. Böyle de yüz tane örnek verebilirim. Her seferinde barel değiştirmekten canım çıkmıştı. Dandik barel de takamıyorsun, işin içinde olduğundan biliyorsun dandiklerinin ne kadar kolay açıldığını. E zaten ortalama 60 tl lik barel taksan, 5 kere değiştirsen 300 kağıt. Değiştirmesen daha sakat. Daha iyisini alsan maliyet zaten çıktı da çıktı. Parmak izli barel takınca, parmağını tanıtıyorsun istediğin kişinin, sonra da işten mi çıktı, sil parmak izini, bir daha giremesin. Bence bu başlı başına maliyetin çoğunu baştan çıkarıyor.
b) Çok daha önemli bir konu var, o da evliliğin bekası. Hanımla kavga etmekten canım çıkmıştı, ya bir insan evin içinde anahtarı kaç kere unutabilir. Anahtarı aldın mı, almadın mı kavgası cabası. Çağır çilingir 50 kağıt ver. 3-4 kere çağırsan böyle, ki maalesef sayı artabiliyor çoluk çocuk da işin içine girince. Oldu mu sana 200-250 tl de böyle masraf. Valla evimize huzur geldi, allah sizi inandırsın. Anahtarın aldın mı, ha ha şeklinde şakalaşmalar falan pek rahat oldu bu konu. Çek kapıyı çık, parmak hep yanında nasılsa, kafan çok rahat. Bu zaten beni en çok rahatlatan tarafı oldu, tabi hanımı da. Para verince de hiç çekilmiyorum çünkü. :)
c) 3 anahtar yeter diyorsunuz değil mi, yetmiyor kardeşim. Sonra kapıda kalırsınız tabi, ya da bir yere çıktınız ananız babanız kapıda kalır. Birileri kesin kapıda kalır yani. Bunda öyle bir sorun yok çok şükür. 1.000 kişiye kadar tanıtabiliyorsun parmak, tabi abartmayalım bütün mahalleye tanıtmaya gerek yok da anana, bacına, babana, kaynanana hepsine tanıtabiliyorsun. Kaç kere hayatımızı kurtardı bu iş bizim, gerekmez sanıyorsunuz ama çok önemli yerlerde annenizin veya babanızın evinize girmesi gerekebiliyor. Diğerleri kadar olmasa da benim çok işime yaradı.
d) Bir erkek olarak benim asıl işime yaradığı yer de artık anahtar taşımamanın verdiği dayanılmaz hafiflik. Havuza iniyorsun anahtara gerek yok al havluyu git (havuz var ya ayıp söylemesi) :) , çocukla bir parka ineyim diyorsun rahat rahat çık. Hadi kışın zaten mont falan var cebine atıyorsunuz da, yazın gerçekten büyük sıkıntı. Cüzdan bile taşımak istemiyorum, hepsi ağırlık yapıyor. Bazen telefonu almak zul geliyor yakın bir yere giderken. Bu sebepledir ki anahtar taşımamak bile bence bu ürünü almanın tek sebebi olabilir. Ben aşırı rahatladım inanamazsınız. Şortun cepleri bomboş, bir kart bir telefon, ooh çık dışarı gez istediğin gibi.
e) Benim kullandığım değişik bir yönü daha var, fazla uzattım ama bu da süper rahatlık. Uzaktan kumanda da var ya üründe, salondayken biri kapıyı çaldı mı, basıyorum uzaktan kumandaya açıyor bareli. Dışardaki de çeviriyor bareli içeri giriyor. Valla tam benim gibi tembeller için bu. Herkese gerekmez tabi, ama ofis gibi yerlerde de süper işlevli olur. Hiç yerinden kalkma bas kumandaya gitsin.
Velhasılkelam daha bir çok rahatlığı var da , benim kullandıkça anladığım bu 5 tanesi. Ve bunlar parasını çoktan çıkarttı açıkçası ilk senede. Sonraki seneler de artık kâra geçirir beni. :)
3) Montajı kolay mı? Parmak izi tanıtımı kolay mı? Parmak izini okutması kolay mı?
Bir durun teker teker gelin. :)
a) Montajı süper kolay, normal barel gibi değiştiği için. Bu kategoride bir üründe daha kolayı yok öyle diyeyim. 7 dk falan sürüyor, biraz beceriksizsen.
b) Parmak izi tanıtımı da kolay. Arkasında düğmesi var onunla programlama yapabiliyorsun. Ana yönetici seçiyorsun, sonra da diğer parmakları hep bu ana yönetici tanıtıyor. Gerçekten çok kolay. Bu arada burada bir tüyo, parmağınızı her yönünden göstererek tanıtın, okumayı çok kolaylaştırıyor. Ayrıca yapmışken 3-4 parmağınızı da tanıtın bence, kullanım açısından daha rahat oluyor. Hani birine bir şey olsa diğerleriyle açabilirsiniz. Hani benim gibi paranoyaksanız mantıklı oluyor. :)
c) Parmak izini okutma kolaylığına gelince, burda da tüyoyu vereyim. Kullana kullana öğrendim şimdi çok rahatım. Evet ürünün başta bir sıkıntısını yaşadım. Şimdi aştım ve size onunla ilgili 2 tüyo vereyim :
· Parmak izi ünitesine parmağı okutmak için işaret parmağınızı düz tutarak inmenize gerek yok, hiç konforlu değil hele benim gibi uzun boyluysanız. Ürünün ortasındaki kare her açıdan okuyor. Yani ben çarprazdan veya yukarıdan gösteriyorum parmağımı ve rahatlıkla açıyorum. Siz de böyle yapabilirsiniz. Anlatması biraz zor oldu, fotoğraf koymayı deneyeceğim vakit olunca. (geçen gün çektim, onu da ekliyorum aşağıya)
· İkincisi de benim ellerim biraz fazla terliyor. Bu da bazen parmağın okunmasına engel oluyordu, ben de bekliyordum o kırmızı ışık yanması bitsin diye. (parmağı okumayınca kırmızı ışık yanıyor üründe ve bir süre öyle gidiyor). Arka arkaya parmağı gösterince hem okuyor hem de beklemek zorunda kalmıyorsunuz. Daha önceden dediğim gibi parmağınızı değişik açılardan da tanıttıktan sonra eve girmeniz saniyeler sürüyor.
Bakın ben bunları 6 ayda öğrendim, size 5 dk da tecrübelerimi aktarıyorum. Bu kıyağımı unutmayın. ;)
4) Annem, babam var yaşlı, bakıcı var eğitimsiz, bunlar kapıyı açabiliyorlar mı?
Valla kadın 50 küsur yaşında, her sabah geliyor 10 aydır, tık diye açıyor kapıyı. Hatta ben başta daha fazla zorlanıyordum ondan. O yüzden rahat olun, yapılacak çok bir şey yok çünkü burada, parmağını gösteriyorsun açıyor. Hani yapılamayacak komplike bir durum yok.
Şimdiye kadar şükür test etme imkanımız olmadı, ya da oldu da bilemiyorum. Umarım daha da olmaz. Ama genel bir bilgi verebilirim bununla ilgili. Parmak izi ünitesi Dünyanın en iyisi olduğu için başka bir parmağı okuma şansı yok, o açıdan soruyorsanız. Piyasada olan tüm parmak izi okuyucuları optik okuma paneline sahipken, bu üründe biometrik parmak izi var. Hani kopyalayım parmak izini de kullanayım demek yok, canlı bir parmak lazım bunu açmak için. Yani bankalarda falan kullanılıyor böyle bir sistem, düşünün artık. Bir de bu barelin şöyle ekstra iyilikleri var güvenlik açısından :
· Çelik rozeti özel ve bareli komple sarıyor. Normal çelik rozetler için yapılan bir aparat var, takıyorsun çelik rozeti kırması 20 saniye sürüyor, sonra da barel kabak gibi ortaya çıkıyor. Kapıdaki bareli kırıyor hırsız ve onu çıkarıp yerine kendininkini koyup, kendi kapısı gibi açıyor kapıyı. Bu ürünle birlikte gelen çelik rozette o aparatın girebileceği kısım yok, o yüzden de rozeti kıramıyorlar. Yani güvenlik açısından süper.
· Hırsız bareli kıramasa maymuncukla falan uğraşıyor barelle. Bu barelin mekanik anahtarlı kısmı da var ama anahtarı Türkiye’deki normal kullanılan anahtarlardan tamamen farklı ve görünmüyor. Bu sebeple de halihazırdaki maymuncuklarla bu bareli açmaları çok zor. Hoş zaten onla pek uğraşmıyor hırsızlar, bareli kırıp geçiyor da bu da bir artı özellik oluyor.
6) Pili nasıl gidiyor? Kolay şarj olabiliyor mu?
Bu da önemli bir soru, üstte bahsettim zaten. Pilin bitip de kapıda kalmanız çok zor, hani çok kasmanız gerekiyor onun için. Çünkü sinyal vermeye başladıktan sonra bayağı gidiyor yine ürün, bende öyle oldu yani. Ama kaç km gidiyor, onu denemeye cesaret edemedim. :) Ürün motorlu olmadığı için ve sadece parmak gösterince pilden yediği için pil bayağı gidiyor. Ben şimdiye kadar bir kere şarj ettim. O da ya 5. ya da 6. Aydaydı yalan olmasın not almadım açıkçası.
Neyle şarj ettin derseniz, harici batarya var tabi herkeste olduğu gibi bende de, onunla 3-4 saatte şarj edebiliyorsunuz. Daha kısa da olabilir de ben bırakıp sonra aldığım için tam süresini bilemiyorum.
Diğer güzelliği de hem ön taraftan hem arka taraftan şarj olabiliyor. Tabi bunun en süper yanı da kapıda kalmanızı imkansız hale getirmesi. Diyelim iyice abarttınız, kaç saat gidiyor bu sinyalden sonra test edeyim dediniz. Sonra da kapıda kaldınız pili sıfırlayınca. Alın harici bataryayı takın ön taraftan üniteye, oldu da bitti işte. 5 dk da içerdesiniz. Her şey düşünülmüş maşallah. :)
7) Kardeşim amma övdün ürünü hiç mi sıkıntı yaşamadın?
· Üstte de bahsettiğim gibi ellerim terliyor bayağı, streste hele iyice artıyor. Bir akşam arkadaşlarla eve gelicez, bareli taktıktan sonra ilk defa gelmiştik. Arkadaşlardan biri de dalga geçiyor açılmazsa yandın diye, tabi olay olmuştu bizim parmak izli barel önceden. Videoya çekmeye başladı, bir yaptım olmadı, iki yaptım olmadı, nasıl terliyorum boncuk boncuk. 5. de falan oldu sonunda parmağımı biraz silince ama tabi rezil olduğumuzla kaldık. Tabi bir de internete düşme tehditleri de cabası. Çok şükür o işi de çözdüm artık sorun kalmadı ama başta tabi böyle stresler vardı bende açar mı açmaz mı diye. :)
· Bir de boy konusundan sıkıntı vardı, parmağı koymak için 3 büklüm oluyordum, o da meğer yukarıdan da okutsam oluyormuş. Boşu boşuna sırt ağrılarından müzdarip olmuşum ilk aylarda.
· Bir de oğlan da her geldiğinde parmağını okutmaya çalışıyor ben açıcam diye, ama onunkini tanıtmadık biz yine. O istek ve şevk bizi yoruyor biraz. :)
· Tabi bir de hanım tarafı var, alıştı rahata çeşmedeki eve de takalım diyor, zor oluyormuş anahtarla açması ve anahtarı taşıması. Oldu dedim ne kolay alıştın rahata. 2 ay kalıyoruz kalmıyoruz, ne gerek var. Yani böyle bir konu oldu bir de. :)
Off çok uzatmışım şimdi bir okuyım bakayım ne yazmışım dedim, yarısında kaldım. :) Ama özlemişim ya yazmayı, belli oluyor değil mi? Üslup da biraz bozulmuş sanırım, okuyunca anladım ama düzeltmeye üşendim. İdare edin artık, yaza yaza düzelirim yine. Neyse, Siz buraya kadar gelebilen değerleri okurları tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerim.
Dedim ve bitti sandınız değil mi, tabi ki değil daha 3 sayfa yazacağım dermişim. Yok yok sonuç bölümü yapmadığım aklıma geldi adımı yazacakken. Malum ne öğrettiler bize, giriş-gelişme-sonuç olur diye. Ben gerçi sırf gelişme yazıyorum genelde yazılarda sanırım ama düzeltmek lazım tabi. :) Velhasılkelam, sonuç olarak ben gerçekten çok memnunum üründen, piyasadakiler kadar pahalı değil bir kere ve parasını çoktan çıkarttı benim açımdan. Başka bir gelişme olursa, sorun yaşarsam veya başka bir rahatlığı olursa eklerim sonradan. Ama bu yazıda eklenecek yer kalmadı. Bu arada aklıma geldi eve girerken havanız da çok oluyor (üstteki anektod hariç) , konu komşu arasında forsumuz o biçim yani. :) Paranız varsa alın geçin, bir daha mı gelicez dünyaya diyerek kapatıyorummmm…….